Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, 2873 Sayı Milli Parklar Kanunu haricinde, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunmasına Yönelik Sözleşme (BERN), Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması (RİO), Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi (Barselona), Uluslararası Sulak Alanlar Sözleşmesi (Ramsar) kapsamında Uluslararası Sözleşmelerle de koruma altında olan önemli doğa alanıdır.
Ekolojik dengenin (doğal ortamların) korunması ve devamlılığının sağlanması, doğal ve kültürel kaynak değerlerinin gelecek kuşaklara bozulmadan bırakılabilmesi için korunması, antropojenik baskı, diğer kullanımlar ve talepler nedeniyle oluşan/oluşacak biyolojik çeşitlilik kayıplarını azaltmada gerekli tedbirlerin alınması ve sürdürülebilir kullanım olanaklarının tanımlanması Milli Parkın hedefleri arasındadır. Bu nedenle Milli Park içinde doğaya etkisi en az rekreasyon faaliyetlerin yapılması gerekir.
Ancak parka gelen ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğu, piknik ve deniz amaçlı gelmekte, bu önemli doğa alanını bir mesire alanı gibi kullandıkları görülmektedir. Binlerce aracın ve ziyaretçinin girdiği milli parkta yapılan faaliyetlerin yönetilmesinde de büyük sıkıntı çekilmektedir.
Koylarda oluşan yoğun ziyaretçilerin içinde sadece kendi rahatını düşünen, bulunmuş olduğu ortamın değerini bilmeyen, yasaklara ve kurallara uymayan bazı kişilerin olduğu ve milli parkı tehlikeye soktuğu görülmektedir. Bu kişiler Milli Parkın içinde adeta ellerinde bombayla dolaşır gibi büyük bir rahatlıkla tüp vb. yanıcı maddeleri kullanarak hem binlerce insanın yaşamını hem de doğa harikası milli parkın geleceğini tehlikeye sokmaktadır.
Milli Park yönetimi yapmış olduğu kontrollerde bu kişiler hakkında gerekli yaptırımları uygulasa da, binlerce insanın arasında böyle kötü niyetli kendi zevki için herkesi ve milli parkı tehlikeye sokmaktan çekinmeyen duyarsız ve bilinçsiz insanlar çıkabiliyor.
Milli Parka giren herkes bu konuya çok duyarlı olmalıdır. Çünkü burada bir tüpün alev alması, ya da sıcaktan araç içinde patlaması sonucu çok kötü olaylar meydana gelebilir.
Binlerce insanın kontrol edilebilmesi mümkün değildir. Ancak parka gelen her ziyaretçi çevresindeki olumsuz bir durumu gördüğünde milli park yönetimini ve jandarmaya bildirerek olası kazaların olmasını engelleyebilir.
Milli Parka bir mesire alanı gözüyle bakılmamalı, ülkemizde korunması öncelikli olan nadir, önemli bir doğa alanı ve ülkemizin milli bir değeri olarak kabul edilmelidir.
Milli parka olan araç ve insan baskısını ve yangın riskini en aza indirecek bir ziyaretçi yönetim planı hazırlanmalıdır. Planda taşıma kapasitesinin “Koruma” ilkesi gözetilerek, dünyadaki koruma uygulamaları referans alınmalı, milli parkın ekolojik sürdürülebilirliği ve ziyaretçilerin can güvenliği düşünülmelidir.
Milli Parkımıza başta kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversitemiz, odalar, sivil toplum örgütleri ve tüm vatandaşlar birlikte korumalıyız.
EKODOSD/KUŞADASI